Ben Fırat Önerge. Bitlis’te kırsalda doğup şehir hayatına okul vasıtasıyla devam ettik. 11 yaşımda derede boğulma tehlikesiyle başladı suyla ilk tanışmam. İlk girdiğimde çok sevmeme rağmen, devamında beni sarıp sarmalayıp dibe çekip kilolarca suyu yutunca, bir anda 11 yıllık ömrüm film şeridi gibi geçmişti gözümün önünden. Tabi abimlerin müdahalesiyle kurtulmuş, yuttuğum suları atıp kendime gelmiştim.
13 yaşımda kırsal coğrafyadan çıkıp ailecek denize kilometrelerce kıyısı olan İzmir’e taşınmıştık. Burada sık sık denize gitmeme rağmen derinlerde yüzmeye cesaret edecek gücü bulamıyordum. Lise çağına geldiğimde deniz canlılarıyla tanışmam, şuan İzmir Barosunda avukatlık yapan sınıf arkadaşım ve en yakın arkadaşım Yunus Çağrı Koçak ile oltayla yakaladığımız balıklarla başladı. Liseden sonra o üniversiteye ben çalışma hayatına başlayınca bir kaç yıllık kopukluk oldu.18 yaşımda ilk kez gittiğim tekne turunda, sonunda boğulmanın korkusunu biraz atlatıp, ayaklarımın değmediği yerde yüzmeyi öğrenmiştim.
Denize olan sevgim kat kat daha artmıştı. Tabi devamında maske ile denizin altını da keşfetmeye başlayınca bir arkadaşımın gönderdiği ufak Yılmaz marka bir zıpkınla başladı. Üniversiteyi bitirip mesleğe başladıktan sonra arkadaşım Yunus Çağrı’da benimle zıpkınla balık avına merak sardı. Kısa sürede ekipmanlarımızı tamamlayıp hafta sonları dalışa gitmeye başladık. Ben ona, o bana dalışla öğrendiğimiz tüm bilgileri aktarıyor, güvenliğimizi elden bırakmadan dalışlarımıza devam ediyorduk.
Avlandıkça gelişiyor, geliştikçe üstüne koya koya tecrübeleniyorduk. Gittikçe derinlere olan ilgim artıyor, uzun süre nefes tutup daha derinlere alışabilmek için nefes idmanları ve gelişim programları uyguluyordum. Şuan sosyal medyada, youtube kanalımda, instagram ve facebook hesaplarımda çektiğim videolarla ilham kaynağı olmaya çalışıyorum. İleriki yıllarda belki serbest dalış ve zıpkınla balık avı eğitimi için antrenörlüğe başlayabilirim. Bakalım bu süreci yıllar gösterecek…